Kader tarlasina güzellik tohumlari ekmenin tam da vaktidir...
Zira her tohumun icinde bir orman yatar. Her meyvenin cekirdegi, yapisi itibariyle agaca dönüsme potansiyeline sahiptir.
Ne var ki her tohum agaca dönüsmüyor, her tohumdan bir orman dogmuyor. Bunun icin tohumun toprakla, havayla, suyla, sevgiyle ve ifadeyle beslenmesi gerekir.
Sözler, davranislar, düsünceler, rüyalar, hisler ve haller de insanin kendi kader tarlasina ektigi tohumlardir. Fakat her söz, her ifade, her düsünce, her hal, her his ve her niyet gerceklesmez. Tipki topraga ekilen tohumlar gibi niyetlerin de havayla, suyla, isikla, sevgiyle ve ifadeyle beslenmesi gerekir.
Sikca söylenen sözler, süreklilik gösteren ruhsal haller, kaliplasmis düsünce bicimleri, aliskanliga dönüsmüs tutum ve davranislar, kader tarlasina ekilen tohumlarin beslenmesi, büyütülmesi, desteklenmesidir. Farkinda olmadan sarf ettigin sözlerle, istemsizce sergiledigin davranislarla, ruh halinle ve düsünce seklinle bir durum, bir olay ve bir deneyim var edersin.
Cünkü sen de dünyaya ekilmis bir tohumsun. Dogdugun cografya, ailen, cevren, ortamin topragindir. Dünyada nasil bir iz birakmak istiyorsan buna göre ne alman gerektigine karar vermelisin.
Hatirla ki hayat aynasinda birine el uzattiginda, o da sana uzanan bir el olur. Bu yüzden almak isteyen verir, vermek isteyense alir. Bunu dengeleyebilen, ruhunu da bedenini de dengeler.